Antik Tartessos Uygarlığı ve Gizemleri
1978 yılında İspanya’nın Endülüs bölgesinde, arkeologlar tarafından devasa bir çukur keşfedildi. Bu çukur, yanmış hayvan kalıntıları, antik hazineler ve çözülmemiş sırlarla dolu bir alanı barındırıyordu. Guadiana Vadisi’nde bulunan bu çukurda, eski bir uygarlığın üyelerine ait olduğu düşünülen üç tapınağın kalıntıları yer alıyordu. Ancak, bu bölgedeki insanların bir gün her şeyi toplayıp ateşe vererek, inşa ettikleri yapıları terk etmeye karar vermesi, birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
M.Ö. 9. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar varlığını sürdüren antik Tartessos uygarlığı, İspanya’nın güneybatısında hüküm süren ve pek çok gizemle dolu bir topluluktu. Modern tarih boyunca, bu isimle anılan yerin bir nehir, bir krallık ve hatta efsanevi Atlantis olduğu öne sürüldü. Ancak gerçekte, Tartessos, İber Yarımadası’nda kurulan ilk uygarlıklardan biri olma özelliğine sahipti. Günümüzde bölgede 20’den fazla bilinen Tartessos alanı bulunmaktadır ve bu da bölgenin düşünüldüğünden çok daha geniş bir yerleşim alanına sahip olduğunu göstermektedir.
Tartessoslular, Bronz ve Demir Çağları boyunca Güney İspanya’daki yaşamları hakkında çok fazla yazılı belge bırakmamışlardır. Ancak, Cancho Roano gibi ilginç ve iyi korunmuş yıkım alanları sayesinde, bu uygarlığın nasıl yaşadığına dair bazı ipuçlarına ulaşılabilmiştir. M.Ö. 5. yüzyılın sonlarına doğru, Tartessosluların hayvan kalıntılarını, mücevherler ve aletler gibi değerli eşyalarla birlikte dev bir çukura attıkları ve ardından bu çukuru ateşe verdikleri görülmektedir. Sonrasında, yanan çukuru kapatarak yaşamlarına devam ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durum, yerel bir olay gibi görünse de, daha sonra Casas de Turuñuelo’da benzer bir hikaye ortaya çıkmıştır.
Bölgedeki en iyi korunmuş protohistorik yapılardan biri olarak kabul edilen bu yapı, başlangıçta Roma dönemine ait olduğu düşünülmüştü. Ancak daha sonraları yapılan araştırmalar, bu yapının aslında Tartessos bölgesine ait olduğunu doğrulamıştır.
Neden Her Şeyi Yakmak İstediler?
Tartessosluların neden bu kadar kararlı bir şekilde her şeyi yakmaya yöneldikleri konusunda henüz kesin bir yanıt bulunmamaktadır; ancak araştırmalar devam etmektedir. La Mata’da tarihçi ve rehber olarak görev yapan Ana Belén Gallardo Delgado, BBC’den Andrew Lofthouse’a verdiği röportajda, “Benim için en şaşırtıcı şey, [Tartessos’un] evlerini yıkmak gibi çok tuhaf bir alışkanlığa sahip olması, yani bulunan tüm alanlarda aynı davranışın izlenmiş olması: tüm kapları ve amphoraları boşaltmaları, binayı yakmaları ve gömmeleri” şeklinde ifade etmiştir. Ayrıca Delgado, “Yeni teknolojilerle, umarım bu medeniyetin kökeni hakkında çok daha fazla bilgiye ulaşabiliriz ve yaşam tarzları üzerinde daha fazla araştırma yapabiliriz. Extremadura bölgesindeki Tartessos varlığı, arkeolojideki yeni gelişmeler sayesinde giderek daha önemli hale geliyor. Ayrıca, Badajoz bölgesinde bulunan diğer sekiz mezar höyüğünün de bu yapıların benzeri Tartessos yapıları olabileceğine inanılıyor” diyerek konunun önemine vurgu yapmıştır.
Bu tuhaf davranışlar, modern tarihçileri hayrete düşürse de, aslında Tartessos kültürünün en büyük gizemlerinden biri değildir. Uygarlığın, yaklaşık 2.500 yıl önce aniden ortadan kaybolduğu düşünülmektedir ve bu kayboluşun nedenleri hala bilinmemektedir.