Organ Nakilleri ve Vitrifikasyon Yöntemi
Organ nakillerinde kullanılan organların uzun süreli korunması, vitrifikasyon gibi kriyoprezervasyon yöntemleri sayesinde mümkün olmaktadır. Bu süreçte, organlara kriyoprotektif kimyasallar enjekte edilir ve organ, buz kristallerinin oluşumunu önleyecek şekilde, son derece hızlı bir biçimde soğutulur. Ancak, organın vücut sıcaklığına geri döndürülmesi sırasında bazı zorluklar ortaya çıkmaktadır.
Minnesota Üniversitesi’ndeki bilim insanları, bu sorunları aşmak amacıyla geliştirdikleri yeni bir nano ısıtma yöntemiyle organları sadece yüzeyinden değil, içinden de hızlı ve eşit bir şekilde ısıtmayı başardılar. Ekip, gerçekleştirdikleri deneylerde fare böbreklerini tam 100 güne kadar kriyojenik koşullarda saklayarak bu sürecin etkinliğini test etti. Ardından, başarılı bir şekilde bu organları yeniden ısıtarak kriyoprotektif kimyasallardan arındırdılar ve bu organları beş canlı fareye naklettiler. 30 gün içerisinde tüm fareler, sağlıklı bir organdan ayırt edilemeyecek derecede verimli böbrek fonksiyonlarına sahip oldu.
Bu yenilikçi yöntemde, organın kan damarları aracılığıyla geçen demir oksit nanopartikülleri etkili bir rol oynamaktadır. Bu nanopartiküller, elektromanyetik dalgalarla aktive edildiğinde organı eşit bir şekilde ısıtarak ısıtma sürecinin homojen olmasını sağlıyorlar. Ancak, akıllardaki en büyük soru, bu teknolojinin insan organlarına uygulanabilir olup olmadığıdır.
Her yıl nakil için bağışlanan böbreklerin yaklaşık yüzde 20’sinin, uygun alıcılar onlara erişemeden zaman aşımına uğradığı tahmin edilmektedir. Kriyoprezervasyon teknolojisinin desteğiyle bu durum, potansiyel olarak önemli bir sorun olmaktan çıkarılabilir. Araştırma ekibi, bu yöntemin insanlara uygulanmasının birkaç yıl alabileceğini öngörse de, biraz daha derinlemesine çalışmayla bu hedefe ulaşabileceklerinden emin olduklarını belirtmektedirler.