Kuzey Amerika’nın İlk Hidrojenle Çalışan Treni Yolculuğa Çıktı

Kuzey Amerika’nın İlk Hidrojenle Çalışan Treni Seyir Halinde

Bu yaz, Kuzey Amerika’nın hidrojenle çalışan ilk treni, Kanada’nın güzel kırsal bölgelerinde yolculuk yapmaya başladı. Bu önemli gelişme, hidrojen teknolojisinin benimsenmesini hızlandırmayı amaçlayan Fransız yapımı yolcu treninin, Eylül ayı sonuna kadar sürecek olan kısa süreli denemesiyle gerçekleşti. Ontario Hidrojen İş Konseyi İcra Direktörü Robert Stasko, CBC News’e verdiği demeçte, “Bence bunun en önemli sonucu, insanların teknoloji konusunda farkındalığı ve rahatlığı olacak” ifadelerini kullandı.

Tren, Quebec City’deki Montmorency Şelaleleri’nden Baie-Saint-Paul’a iki buçuk saatlik bir yolculuk gerçekleştiriyor ve bu seferler 30 Eylül’e kadar Çarşamba ve Pazar günleri arasında devam edecek. Hidrojenle çalışan bu tren, saatte 140 km’ye kadar hızlanabiliyor ve iki yolcu vagonunda toplamda 120 kişiyi taşıma kapasitesine sahip. Trenin üreticisi olan Fransız şirket Alstom, bu aracın hızlanma ve frenleme performansının, geleneksel dizel motorlu trenlerle karşılaştırıldığında benzer düzeyde olduğunu belirtiyor.

Avrupa’nın büyük bir kısmında elektrikli raylı sistemler veya üstten telli trenler kullanılmasına rağmen, hidrojen trenleri, uzun mesafeleri kateden ve daha düşük banliyö yoğunluğuna sahip olan Kanada’nın kırsal alanları için oldukça uygun bir seçenek olarak değerlendiriliyor. Aynı tren modeli olan Coradia iLint, daha önce sekiz Avrupa ülkesinde seferler gerçekleştirmiştir. Hatta bu modelin 14 adet örneği, geçtiğimiz yıl Almanya’nın Aşağı Saksonya bölgesinde bir rotada hizmet vermeye başlamıştır. Alstom, 2018 yılında trenleri test etmeye başlamış ve Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde ek sözleşmeler imzalamıştır. Şirket, Avrupalı müşterilerinin tren setlerinden toplamda 41 adet sipariş verdiğini bildiriyor.

Coradia iLint’in hidrojen yakıtı tedarikçisi Hanois Énergies’in CEO’su Serge Harnois, bu trenin günde yaklaşık 50 kilogram hidrojen tükettiğini ifade ediyor. Standart bir dizel motor kullanılarak yapılan benzer bir yolculukta ise yaklaşık 500 litre dizel yakıt tüketimi söz konusu olabiliyor. Hidrojen motoru, gücünü sağlamak için bir yakıt hücresinde hidrojen ile oksijeni birleştirirken, yolculuk boyunca yalnızca su buharı salınımı yapılıyor.

Ancak, bu üç aylık deneme süreciyle ilgili bazı önemli detaylar da mevcut. Öncelikle, her yakıt ikmali için hidrojeni trene taşımak amacıyla dizel motorlu bir kamyona ihtiyaç duyuluyor. Harnois, ilerleyen aşamalarda hidrojenin yerinde üretilmesi gerektiğini belirterek, bu adımdan kaçınmanın ideal olacağını vurguluyor. Ayrıca, yalnızca üç aylık deneme süresi için Avrupa’dan Kanada’ya yapılan bu tahmini yolculuğun çevresel etkileri ve emisyon düzeyleri de ayrı bir tartışma konusu olabilir. Fakat, trenin yaz sezonunun ardından diğer Kuzey Amerika şehirlerine yönelmesi planlanıyor. Bu tur, uzun vadede farklı Kuzey Amerika bölgelerinde hidrojen trenlerinin benimsenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.