Starlink Uydularının Astronomiye Etkileri

Astronomlar, Elon Musk’ın Starlink uydularının kendilerine tahsis edilen bantların dışına taşan emisyonlarıyla derin uzay araştırmalarına müdahale ettiğini gösteren bazı kanıtları ortaya koydu. Starlink, Elon Musk’ın SpaceX şirketine ait bir projedir ve hedefi, uzaktan internet hizmetleri sunmak için bir dizi uyduyu kullanmaktır.

Bu sistem, kablolu veri bağlantıları yerine uydu iletişimi sayesinde kırsal ve nüfusun az olduğu bölgelerde yaşayan insanların yanı sıra, denizdeki gemiler gibi medeniyetten uzak alanlardaki insanların da internete erişimini sağlamaktadır. Ancak Starlink’in bu hedefe ulaşabilmesi için, yörüngede yaklaşık 4.400 adet uydudan oluşan geniş bir ağ kurması gerekmektedir. Bu durum, potansiyel bir sorun olarak değerlendirilmektedir.

Projenin başlangıcından bu yana bilim insanları, Starlink uydularındaki hızlı artışın önemli astronomik araştırmaların önüne geçebileceği ve yörüngede genel bir tehlike oluşturabileceği gerçeğini gündeme getirmiştir. Ayrıca, Dünya’nın yörüngesindeki uzay çöplerinin azaltılması için önemli çabalar sarf edilmektedir; bu da gezegenin her köşesine bakacak bir uydu yerleştirmenin mümkün olmadığı anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak, Starlink astronomi camiası arasında pek de popüler değildir. Yeni bir araştırmanın, Starlink uydularından yayılan ve astronomi araştırmalarına müdahale edebilecek “istenmeyen elektromanyetik radyasyon” tespit etmesi sonrasında bu itibarın düzelmesi pek mümkün görünmemektedir. Araştırmanın yazarları, büyük uydu takımları içindeki yerleşik elektronik cihazların, uzay teleskoplarıyla aynı hizada olmayacak şekilde özel olarak tasarlanmış alanlarda radyo sinyalleri oluşturarak uzayın uzak noktalarına bakan son derece hassas ekipman parçaları için sorun yarattığını iddia etmektedirler.

Bu çalışma, sinyal emisyonlarını analiz etmek için LOFAR teleskobunu kullanarak 68 uyduyu özel olarak incelemiştir. Araştırmacılar, geniş bant iletişimde kullanılan 10.7-12.7 GHz radyo frekanslarıyla ilgili olmayan sinyalleri aramaktadırlar. Kendilerine ayrılan sinyal bandının çok altında, 100-175 MHz aralığında yerleşik elektronik cihazlardan yayılan bir dizi sinyal tespit etmişlerdir. Ayrıca, LOFAR teleskobu tarafından tespit edilebilen ve uzaktaki nesnelerin belirlenmesine engel olabilecek bazı dar bantlı radyasyon emisyonları da gözlemlenmiştir.

Aslında, Starlink’in yaptığı şey herhangi bir uluslararası düzenlemeyi ihlal etmemektedir. Karasal aletler için sıkı düzenlemeler mevcutken, uydular için kurallar daha az katı bir yapıya sahiptir. Bu durum, Starlink’in gelecekte astronomik araştırmalar üzerindeki etkilerini sorgulama gerekliliğini artırmaktadır.