Tavan arasında yapılan bir bahar temizliği sırasında, eski bir Mısır mumyası kafası bulmak sıradan bir durum değil. Ancak bu ilginç keşif, İngiltere’nin Kent şehrinde gerçekleşti. Temizlik yapan kişi, hayatını kaybeden mal sahibinin erkek kardeşi, eski eşyaları düzenlerken bu esrarengiz kafayı buldu. Kafanın, Viktorya döneminde popüler olan hatıra koleksiyonu alışkanlığı çerçevesinde Mısır’dan getirilmiş olabileceği düşünülüyor ve bu şekilde nesiller boyunca aile içinde elden ele geçtiği tahmin ediliyor.
Fakat bu kafa hakkında, son sahibi ile birlikte nasıl bir yolculuk yaptığına dair çok az bilgi mevcut. Keşiften sonra, kafa Canterbury Müzeleri ve Galerileri koleksiyonuna hediye edildi. Şu anda, bu kafanın gizli tarihini aydınlatmak ve yeniden oluşturmak amacıyla bilim insanları tarafından detaylı bir incelemeye tabi tutuluyor.
Canterbury Christ Church Üniversitesi’nden bir ekip, kafanın röntgenlerini çekerek bu bireyin yetişkin bir kadın olduğunu tespit etti. İlginç bir şekilde, sol burun deliğinde ve omurilik kanalında bilinmeyen bir malzemeden yapılmış tüplerin varlığı da dikkat çekti. Daha fazla bilgi edinmek için, Maidstone’da Kıdemli Radyograf James Elliot liderliğindeki bir ekip, Maidstone Hastanesi’nde bilgisayarlı tomografi (BT) taraması gerçekleştirdi. Bu tarama, nükleer tıp anabilim dalında yapılmasına rağmen, mumyalanmış kafanın normal çalışma saatleri dışında yapıldığı ve sağlık hizmetlerini etkilemeyecek şekilde yürütüldüğü belirtildi.
Elliot, tarama verilerinin kafanın üç boyutlu bir kopyasını oluşturmak ve olası yüz rekonstrüksiyonunu gerçekleştirmek için kullanılacağını ifade etti. Yapılan bu taramalarda, beynin çıkarıldığı ve dişlerin, zorlu bir diyet sebebiyle aşındığı belirlendi. Ancak en dikkat çekici bulgu, dilin olağanüstü bir şekilde korunmuş olmasıydı. Kafa şu anda, Canterbury Christ Church Üniversitesi, Kent Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi’nden araştırmacıların iş birliğiyle, profesyonel arkeolojik konservatör Dana Goodburn-Brown tarafından korunuyor.
Toplanan bulguların, halkla buluşması amacıyla Canterbury’deki Beaney Müzesi’nde sergilenmesi planlanıyor. Goodburn-Brown, “Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematiği (STEM) teşvikine uygun olarak, Beaney Müzesi, öğrenmeyi geliştirmek, çekiciliği artırmak ve okul ziyaretleri ile sosyal erişimi yükseltmek için modern teknolojiyi tarihle birleştirerek kullanacak” şeklinde açıklama yaptı.