Geophysical Research Letters dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, insanların yeraltı suyu kullanımı, Dünya’nın ekseninin kaymasına neden olan önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Araştırma sonucunda, insan faaliyetleri sonucu 2.150 gigaton yeraltı suyu pompalandığı tespit edilmiştir. Bu durum, iklim değişikliği ile ilgili daha fazla soruyu gündeme getirirken, aynı zamanda araştırmacıların bu tahminleri doğrulamasının da son derece zor olduğunu ortaya koyuyor.
Genel olarak bilim insanları, Dünya’nın dönme ekseninin yerkabuğundaki değişikliklere bağlı olarak hareket edebileceğini ifade ediyor. Bunun yanı sıra, gezegenimizdeki suyun dağılımı, Dünya’nın kabuğundaki kütlenin nasıl dağıldığını etkileyebilir ve bu durum da Dünya’nın eğimini belirlemede rol oynayabilir. Bu durumu anlamanın en basit yollarından biri, bir topaca eklenen küçük bir ağırlığın etkisini düşünmektir. Bu ekstra ağırlık, topacın dönüş şeklini değiştirir.
Bu örnekte, Dünya en üstte yer almakta ve üzerindeki ağırlık, yeraltı su seviyesini temsil etmektedir. Dolayısıyla, Dünya’nın dönme şekli, suyun hareketi ve dağılımına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Yeraltı sularının hareketindeki ve dağılımındaki değişimler, dönme ekseninin kayması olarak adlandırılan fenomen üzerinde belirgin bir etkiye sahip gibi görünmektedir.
Bunun yanı sıra, bazı araştırmacılar, bu yeraltı suyu hareketlerinin Dünya’nın eğimi üzerinde ne gibi sonuçlar doğurabileceği konusunda endişelerini dile getirmektedir. Ayrıca, son yıllarda artış gösteren küresel deniz seviyelerinin yükselmesiyle bu su dağılımındaki değişikliklerin ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne sermekte ve gelecekteki araştırmalar için önemli bir alan sunmaktadır.