Eski Virüslerin Keşfi ve Canlandırılması
Araştırmacılar, yaşları 27.000 ile 48.500 yıl arasında değişen toplam 13 yeni virüs keşfetti ve daha da ilginç bir şekilde, bu virüsleri canlandırmayı başardılar. Bu virüslerin bazıları, şimdiye kadar canlandırılan en eski virüsler arasında yer alıyor. Virüslerin bazıları, Sibirya kurdunun donmuş bağırsaklarında, bazıları ise büyük miktarda mamut yünü içeren bir permafrost örneğinde tespit edildi.
Uzun yıllar boyunca donmuş kalmalarına rağmen, araştırma ekibi bu virüsleri yeniden hayata döndürdükten sonra, onları kültürlenmiş amiplerle enfekte etmeyi başardı. Bu durum, sadece bilimsel açıdan merak uyandırıcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda halk sağlığı açısından da önemli bir endişe kaynağı teşkil ediyor. Çalışmanın yazarlarından Profesör Jean Michel Claverie, “Virüsleri enfekte eden bu amipleri, permafrostta bulunabilecek diğer tüm olası virüsler için vekil olarak görüyoruz” diyerek, dikkat çekici bir noktaya değiniyor. Claverie, ayrıca şunları ekliyor: “Birçok başka virüsün izlerini de görüyoruz. Yani orada olduklarını biliyoruz. Hâlâ hayatta olduklarından emin değiliz. Ancak mantığımıza göre, eğer amip virüsleri hala hayattaysa, diğer virüslerin de hayatta olmamaları ve kendi konakçılarını enfekte etmemeleri için hiçbir neden yok.”
Eriyen donmuş toprak, son yıllarda dünyanın en eski DNA’sı ve 3.500 yıllık bir ayı gibi birçok antik kalıntıyı gün yüzüne çıkardı. Ancak bu süreç, aynı zamanda bulaşıcı “zombi” virüsler gibi daha karanlık ve endişe verici sürprizleri de beraberinde getiriyor. Bununla birlikte, Claverie ve diğer yazarlar, belki de daha acil bir tehditin, çözülen permafrosttaki bakteriler (şarbona neden olan türler gibi) olduğunu öne sürüyor.