Gelecekteki Ay Görevlerinde Şekil Değiştiren Robotlar
Mori Modüler Robot veya daha yaygın bilinen adıyla Mori3, uzay araştırmalarında çığır açacak bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. EPFL’deki (École Polytechnique Fédérale de Lausanne) araştırmacılar tarafından geliştirilen bu çokgen biçimli robot, modüler robotik alanında bir ilki temsil ediyor. Şekil değiştirme yeteneği, hareket kabiliyeti ve insanlarla nesnelerle etkileşim kurabilmesi, Mori3’ü oldukça dikkat çekici kılıyor.
Mori3, ayrı parçalar halinde bir araya geldiğinde pek bir şey ifade etmiyor gibi görünse de, bir araya geldiğinde çok daha karmaşık ve işlevsel yapıların oluşturulmasına olanak tanıyor. Araştırmacıların belirttiğine göre, Mori3 neredeyse özerk bir şekilde çalışabiliyor ve çevresindeki nesnelerle etkileşim kurma yeteneğine sahip. Ayrıca, bu modüler robotlar birbirleriyle iletişim kurarak çeşitli işlevsel yapılar oluşturma becerisine de sahip.
Şekil değiştiren robotların geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan Christoph Belke, ekibin Mori3’ü tasarlarken robotlara yaklaşım biçimlerini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor. Grubun yaptığı açıklamaya göre, çokgen ağ oluşturmaya dayanan yeni bir konseptle ilerlemeye karar verdiler. Aşağıdaki YouTube videosunda, robot sürüsünün hareket halindeyken nasıl bir etkileşimde bulunduğunu gözlemleyebilirsiniz.
Mori3, aktif kullanım sırasında, son yıllarda tanık olduğumuz diğer robotik sistemlere oldukça benzer bir performans sergiliyor. Uzay aracına yerleştirilebilecek şekilde tasarlanan bu robot, temel görevleri yerine getirebiliyor. Geliştiricileri, Mori3’ün Artemis III gibi gelecekteki Ay misyonlarında astronotlara yardımcı olabileceğini, ancak karmaşık görevler için spesifik olarak tasarlanmadığını belirtiyor. Bununla birlikte, Mori3’ün çok amaçlı tasarımı, uzayda kullanım için son derece uygun bir temel oluşturuyor.
Özellikle Artemis görevleri gibi astronotları Ay’a taşımayı ve Ay yüzeyinde kalıcı üsler kurmayı hedefleyen misyonlarda, şekil değiştirebilen bu tür robotların büyük bir avantaj sağlayacağı düşünülüyor. Bu robotlar, zorlu uzay koşullarında esneklik ve işlevsellik sunarak insanlı misyonların başarı şansını artırabilir.
