Hızlı Radyo Patlamaları: Uzayın Gizemli Işıkları
Uzayda meydana gelen gizemli astronomik olaylar arasında belki de en heyecan verici olanları hızlı radyo patlamaları (FRB’ler)dir. Elektromanyetik spektrumun radyo bandında yer alan bu ilginç ışık parlamaları, bilinmeyen kaynaklardan gelerek rastgele bir şekilde ortaya çıkar. Bunların kökenleri, karadeliklerden nötron yıldızlarına kadar uzanırken, bazı teoriler uzaylılar tarafından yaratıldıklarını da öne sürmektedir. FRB’ler, bir milisaniyeden daha kısa bir süre ile birkaç saniye arasında varlıklarını sürdürebilir ve iz bırakmadan kaybolurlar.
Son günlerde araştırmacılar, Hollanda’daki Westerbork Sentez Radyo Teleskopu’nda yaşanan güncellemeler sayesinde beş yeni FRB tespit ettiklerini açıkladılar. Bu yeni keşiflerden üçü, komşu sarmal gökada olan Üçgen Gökadası (Triangulum Galaxy ya da Messier 33 olarak da bilinir) üzerinden geçerek Dünya’ya doğru yol aldı. Bu FRB’ler 2019 yılında tespit edilmişti, ancak Amsterdam Üniversitesi’nden Joeri van Leeuwen liderliğindeki uluslararası bir ekip tarafından yapılan son çalışmada detaylandırıldılar. Makalede, “Hızlı radyo patlamaları (FRB’ler), benzersiz enerjik emisyon mekanizmalarıyla güçlendirilmelidir” ifadesi yer almakta ve devamında, “Şu anda yayınlanmış olan yaklaşık 100 örnek için önemli bir ek olan beş yeni FRB keşfettik” denilmektedir.
FRB Nedir ve Neden Oluşur?
FRB’ler, radyo dalgaları olarak sınıflandırıldığından insan gözleriyle görülemezler. Ancak, gökyüzünün her köşesinden gelen bu sinyaller, neden ve nasıl ortaya çıktıkları konusunda hâlâ pek az bilgiye sahip olduğumuz için bilim insanlarını uzun yıllardır düşündürmektedir. Nötron yıldızları gibi yoğun gök cisimleri tarafından yayıldıkları düşünülmektedir. Bununla birlikte, bazı bilim insanları bu patlamaların, akıllı yaşam formları tarafından oluşturulmuş olabilecek yapay sinyaller olabileceğini de öne sürmekteler. 2017 yılında Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’ndeki bir ekip, bu sinyallerin yıldızlararası sondalara güç sağlayan uzak uzaylı vericilerinden gelebileceğini belirtmiştir. Enstitüden Profesör Avi Loeb, o dönemde bu sinyallerin olası yapay kaynakları hakkında düşünmenin önemli olduğunu ifade etmiştir.
Bir FRB patlaması, tüm dünya nüfusunun yıllık enerji tüketiminin 10 trilyon katını içerebilir. Bu patlamalar o kadar güçlüdür ki, radyo teleskopları onları dört milyardan fazla ışıkyılı uzaklıktan tespit edebilir. Ancak, bir sonraki patlamanın nerede meydana geleceğini bilmek mümkün değildir, bu da FRB’leri incelemeyi zorlaştırmaktadır. Geçtiğimiz yıl, ortalama sürelerinden 1.000 kat daha uzun olan üç saniyelik örnekler bulunsa da, çoğu FRB genellikle yalnızca bir milisaniye sürmektedir. Bu nedenle uzmanlar, bu geçici radyo dalgalarını izleyebilmek için dünya çapında konuşlanmış kara tabanlı teleskoplara güvenmektedirler.
Westerbork Radyo Teleskop Dizisi
Gökbilimciler, Westerbork’taki radyo teleskop dizisini Apertif Radio Transient System (ARTS) adlı yeni bir süper bilgisayar ile güncellediler. İkinci Dünya Savaşı sırasında eski bir Nazi tecrit kampının bulunduğu yere inşa edilen Westerbork, her biri 25 metre çapında 14 çanağa ev sahipliği yapmaktadır. ARTS süper bilgisayarı, artık 12 Westerbork çanak anteninden gelen verileri sürekli olarak birleştirerek devasa bir görüş alanı oluşturmakta ve keskin görüntüler elde etmektedir. Önceden, radyo teleskopları bir FRB’nin nerede meydana geldiğini ancak yaklaşık olarak belirleyebiliyordu; ancak ARTS, uzmanların bir FRB’nin tam yerini doğru bir şekilde tespit etmelerine olanak tanımaktadır.
FRB’lerin Dünya’ya ulaşırken diğer gökadalardan geçip giderken, bu gökadalardaki görünmez elektronların parlamaları bozduğu bilinmektedir. Araştırmacılar, beş FRB’nin uzaydaki yolculukları sırasında, üçünün M33 olarak da bilinen Triangulum gökadasının halesini “iyice deldiğini” keşfetmişlerdir. Ardından, M33’e komşu çok daha büyük Andromeda gökadası (M31) halesiyle ve sonunda kendi Samanyolu’muzun halesi ve diskiyle karşılaşmışlardır. Elde edilen keskin yeni görüntüler sayesinde gökbilimciler, ilk kez Triangulum’daki maksimum görünmez atom sayısını tahmin edebilmişlerdir. Ekip, şimdi FRB’lerin nasıl ve neden bu kadar parlak hale geldiği ve gizemli kökenleri hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışmaktadır.
Bu çalışma, Astronomy & Astrophysics dergisinde yayınlanmıştır.