Kapibaralar ve Vatikan’ın Balık Sınıflandırması

Kapibaralar: Dünyanın En Büyük Kemirgenleri

Kapibaralar, dünyanın en büyük kemirgenleri olarak bilinirler ve anavatanları Güney Amerika’nın tropik ve subtropik bölgeleridir. Bu ilginç hayvanlar, mükemmel yüzme yetenekleri ile dikkat çekerler ve suyla iç içe yaşamaktan büyük keyif alıyor gibidirler.

Suyun altında nefeslerini yaklaşık 5 dakika boyunca tutabilen kapibaralar, serin kalmak için genellikle su kenarlarında ya da nehirlerde dinlenmeyi tercih ederler. Perdeli ayakları ve aerodinamik yüz yapıları, su altında hızlı ve etkili bir şekilde hareket etmelerini sağlar, böylece potansiyel avcılardan kolayca kaçabilirler. Ancak bu yetenekleri, onları balık yapmaz; kapibaralar hala memeli birer hayvandır.

Vatikan ve Kapibara: Balık Statüsü

Peki, Vatikan neden kapibaraları balık olarak sınıflandırıyor? Bunun arkasındaki sebep oldukça basit. Geçtiğimiz yıl Kaliforniya Yüksek Mahkemesi, arıları balık olarak etiketleyerek bazı kuralları “biraz” esnetmişti. Ancak bu seferki esneme, kapibaraların yasal koruma altına alınmasından ziyade, Büyük Perhiz döneminde Hristiyanlar tarafından tüketilmelerine olanak tanımak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Büyük Perhiz, Batı kiliselerinde – Katolik, Anglikan, Metodist, Lüteryan ve Presbiteryen – Kül Çarşambası günü başlayıp, Paskalya Pazarından önceki gece sona eren ciddi bir oruç dönemidir. Ortaçağ boyunca, İncil’e göre İsa’nın çölde geçirdiği 40 gün anısına, bazı hayvanların etinin yenmesine yasak getirilmiştir. Ancak, Amerika kıtasının Avrupalı yerleşimciler tarafından sömürgeleştirilmesinin ardından, Venezuela’daki din adamları Vatikan’a mektup yazarak kapibaraların – perdeli ayakları ve balık benzeri tadı ile – balık olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağını sormuşlardır. Bu sayede, oruç döneminde bu hayvanı yemeye devam edebileceklerdi.

Vatikan, 1784 yılında bu talebi kabul etti ve kapibaraya balık statüsü verdi. Çevre tarihçisi Dolly Jørgensen, blogunda bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Günümüzde pek çok insanın bu kısıtlamanın et yemekle ilgili olduğunu düşündüğü doğrudur, ancak aslında diyet kısıtlaması suyla ilgiliydi. Su kenarında yaşayan diğer hayvanlar da, suda yaşayan olarak kabul edildi ve bu nedenle perhizde yenebilir hale geldi.”

Diğer Hayvanlar da Balık Olabilir mi?

Kapibaralar, bu garip durumu yaşayan tek hayvan değillerdir. Kunduzlar da, “Vatikan’ın balık dediği balık olmayan hayvanlar” kategorisine girmekte ve Katolikler tarafından yıl boyunca tüketilebilmektedir. Yani, eğer balık yemek istiyorlarsa…