Ortaçağ Mahkemelerinde Hayvanların Yargılanması ve İnfazları

Ortaçağ Mahkemelerinde Hayvanların Yargılanması

Şöyle bir sahne hayal edin: Müvekkilinizi mahkemeye hazırlayan bir ortaçağ avukatısınız. Müvekkiliniz, en iğrenç suçlardan biri olan büyücülükle suçlanıyor. Bu arada müvekkiliniz bir horoz! 1474’te Basel’de, kafesinde bir dizi yumurta bulunduktan sonra, bir horoz “yumurtlamanın iğrenç ve doğal olmayan suçundan” diri diri yakılmaya mahkum edildiğinde yaşanan olay tam olarak buydu. Kararın ardından gerçekleştirilen infaz, “bir kafiri ateşe vermekte görülebilecek kadar büyük bir ciddiyetle ve muazzam bir şehirli ve köylü kalabalığı tarafından izlendi.

İnfaz edilmeden önce giydirilen domuz Belki de şaşırtıcı bir şekilde, bu dava tarihteki tek hayvan duruşması değil. Ayılardan maymunlara kadar insani yasal işlemlerinden muaf olmayan pek çok hayvan mahkemeye çıkartıldı. 1386’da Fransa’nın Falaise kentinde olduğu gibi, bazen hayvanlar idamdan önce giydiriliyordu. Bir bebeği öldürmekten suçlu bulunan bir domuz, darağacına götürülmeden önce yelek, iç çamaşırı ve eldiven ile giydirildi. Daha sonra asılmadan önce bir bıçakla hadım edildi.

Tarihçi Peter Dinzelbacher‘ın söylediğine göre, Avrupa’da hayvanlar hakkında düzenlenen mahkemeler, olağan bir insan davası gibi ücret alan olağan mahkeme üyelerinin katılımıyla, insanlar için yapılan mahkemelerle aynı ciddiyetle yürütüldü.

Hapis cezası alan köpek Yargılanan tüm hayvanlar ölüme mahkum edilmedi. Avusturya’da bir davulcunun köpeği, bir belediye meclis üyesini bacağından ısırdı. Sahibi, köpeğin eylemlerinin sorumluluğunu almayı reddettiğinde, davranışının sonuçlarını üstlenmek yargılanan ve suçlu bulunan köpeğe düştü. Köpek, idam edilmek yerine, kasabanın ortasında suçluların ve kafirlerin alay edilip teşhir edilmek üzere hapsedildiği demir bir kafes olan “Narrenkötterlein”de bir yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Domuzlar, çoğunlukla ölümle sonuçlanan suçlar nedeniyle yargılanırken, vahşilikle suçlanan hayvanlar genellikle davranışları için ölüme mahkum edildi. Asılarak öldürülen Fil Mary Çok daha yakın zamanda bir hayvanın infazında, Fil Mary, cinayetle suçlandıktan sonra Tennessee’de ölümüne kadar bir vinç tarafından asıldı. 12 Eylül 1916’da Sirk Fili Mary, ona binmekle görevlendirilmiş bir sirk çalışanı olan Red Eldridge‘i öldürdü. O döneme ait kayıtlara göre, fil ya hortumunun bir darbesiyle Eldridge’i öldürdü ya da ölümcül bir öfkeyle saldırganlaşarak “onu 3 metre havaya kaldırdı, sonra öfkesinin tüm gücüyle yere fırlattı… Ve öfkesinin tüm gücüyle dev dişlerini tamamen vücuduna batırdığı söyleniyor. Daha sonra hayvan, sanki ölümcül bir zafer peşindeymiş gibi Eldridge’in ölmekte olan bedenini çiğnedi, iri ayağını sallayarak vücudunu kalabalığa fırlattı.

Kalabalık “fili öldür” diye bağırmaya başladı ve bu da birkaç farklı infaz girişimine yol açtı. İlk yöntem olan Mary’yi vurmanın çok az etkisi oldu ve sirk yöneticisi “bu ülkede onun öldürülebilecek kadar silah yok” dedi. Bir demiryolu işçisi 44.000 voltun sadece “biraz dans etmesine” neden olduğunu söylemesiyle de anlaşıldığı üzere, infazı gerçekleştirecek kadar elektrik bulunmaması sebebiyle elektrikle infaz da işe yaramadı. Sonunda, Mary 2.500 kişilik bir kalabalık tarafından izlenirken bir vinç kullanılarak asıldı. İlk başta zincirler kırıldı ve daha sonra daha güçlü bir zincir kullanılarak infaz tamamlandı.