Pompeii’de Kadın İskeleti ve Değerli Eşyalarının Keşfi

Pompeii’de Bulunan Kadın İskeleti ve Değerli Eşyaları

Pompeii'de Bulunan Kadın İskeleti ve Değerli Eşyaları

Arkeologlar, Pompeii’de yapılan kazılar sırasında bir kadın iskeletinin yanında değerli küpeler ve madeni paralar dahil olmak üzere birçok kıymetli eşya buldular. Bu durum, kadının yaklaşmakta olan felaketten kurtulmak amacıyla değerli eşyalarını almak için bir çaba içerisinde olduğunu düşündürüyor. Çift, Pompeii şehrinin Regio IX olarak adlandırılan bölgesinde bulunan “33’üncü bölge” isimli odada keşfedildi. Kadının yaşı 35 ile 45 arasında tahmin edilirken, yanındaki genç erkek ise 20 yaşında veya daha büyük bir yaştaydı ve çökmüş bir duvarın altında yığılmış halde bulundu.

Odanın ponza taşı ile kaplı olmaması, araştırmacıları çiftin patlama sonrası Pompeii’nin açık alanlarından korunmak için içeri girmiş olabileceği düşüncesine yönlendirdi. Ancak bitişikteki odanın ponza taşı ile dolu olması, onların bu odada sıkışıp kalmış olabileceğini gösteriyor. Zeminde bulunan birkaç santimetrelik kül, çiftin muhtemelen hızlı bir sıcak gaz ve volkanik materyal akıntısı olan piroklastik akıntı sonucunda hayatlarını kaybettiklerine işaret ediyor.

Yeni bir çalışmada olay yerini inceleyen araştırmacılar, bu ölümcül akıntının muhtemelen duvarın yıkılmasına ve genç adamın ölümüne neden olduğunu öne sürdüler. Çalışmanın yazarları, yaşlı kadının muhtemelen bir süre daha hayatta kaldığını ve bu süre zarfında ölümünü kabullenerek yatağa uzandığını düşünüyor. Ne kadar süre daha hayatta kaldığı kesin olarak bilinmiyor; ancak bu ek sürenin son anlarının hiç de hoş olmadığı tahmin edilebilir.

Arkeologlar, kadının vücudunun çevresinde, muhtemelen yakınlardaki bir sandıkla ilişkili olan bir dizi demir anahtar keşfettiler. Ayrıca, altın, gümüş ve bronz sikkelerle birlikte, altın ve inci küpelerden oluşan bir koleksiyona da sahipti. Yazarların belirttiğine göre, küpeler, incilerin birbirine çarpmasıyla oluşan seslerden ilham alan “crotalia” tarzındaydı; bu terim “çıngırak” anlamına gelmektedir. Kadının diğer mücevherleri arasında, doğum sırasında koruma sağlama amacı taşıyan bir muska şeklinde kolye de bulunuyordu.

Bu keşifler ışığında araştırmacılar, kadının tüm bu değerli eşyalarıyla birlikte kaçmayı planladığını; ancak trajik bir şekilde 33. Bölge’den çıkmayı başaramadığını öne sürüyorlar. Mekanın kendisini yeniden inşa etmek amacıyla yazarlar, külün içinde kalan oyuklara sıva döktüler ve bu sayede, bir zamanlar odayı süsleyen bazı ahşap mobilyaların kalıplarını ortaya çıkardılar. Bu çalışmalar sonucunda, bir yatağın, devrilmiş bir taburenin ve mermer tablalı ahşap bir masanın hayalet ayak izlerini tespit edebildiler.

Bu çalışma Pompei Kazısı E-Dergisi’nde yayımlandı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın