Yaşlılıktan Ölmek: Anlamı, Belirsizlikleri ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Yaşlılıktan Ölmek: Anlamı ve Belirsizlikleri

Yaşlılıktan ölmek” terimi, sıklıkla kafa karıştırıcı bir ifade olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kişinin ölüm nedeni hakkında merak uyandıran bu kavram, özellikle Kraliçe Elizabeth II’nin ölümü ile yeniden gündeme gelmiştir. Ancak, “yaşlılıktan ölmek” teriminin tam olarak ne anlama geldiğini tanımlamak, ilk bakışta basit gibi görünse de son derece karmaşık bir meseledir. Yaşlılıktan ölmek, ölüm sebebi olarak belirsiz bir tanım sunmaktadır. Teknik anlamda, yaşlılıktan ölmek diye bir durum söz konusu değildir. Ancak genellikle bir kişinin ölümünü genel bir çerçevede tanımlamak için kullanılan bir terimdir ve çok sayıda nedene ve faktöre bağlıdır.

Birleşik Krallık’ta “yaşlılıktan ölmek” terimi, ölüm nedenini bu şekilde açıklamak için uzun bir geçmişe sahiptir. 19. yüzyılda bu tanım, ani ölümler veya “ölü bulunan” bireyleri tanımlamak amacıyla kullanılıyordu.

“Yaşlılıktan Ölmek” Hangi Şartlara Bağlıdır?

Günümüzde, bu terimi Birleşik Krallık’ta bir ölüm belgesine ne zaman yazabileceğinizi belirleyen katı kurallar ve belirli koşullar bulunmaktadır. Örneğin, bir doktorun, hastanın sağlık durumunda bir bozulma gözlemlemiş olması, uzun bir süre boyunca hasta ile bizzat ilgilenmiş olması, ölüme neden olan başka bir hastalığın varlığından haberdar olmaması ve ölümün adli tabibe bildirilmesi için herhangi bir neden olmaması gerekmektedir. Ayrıca, ölüm nedenini daha iyi tanımlayan alternatif nedenler de sıklıkla bulunabilir.

  • İngiltere ve Galler’de 2021’de önde gelen ölüm nedenleri: COVID-19, bunama ve Alzheimer hastalığı.
  • ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ise, 65 yaş ve üstü Amerikalılarda önde gelen ölüm nedenlerinin kalp hastalığı, kanser ve COVID-19 olduğunu bildirmektedir.

Bir kişi yaşlandıkça, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hücrelerin kendilerini yenileme yeteneğinin azalması gibi yaygın sağlık sorunları, onları daha fazla etkileyebilir. Bu duruma bağlı olarak, daha genç ve sağlıklı bir bireyin kolaylıkla atlatabileceği bazı hastalıklar, yaşlı bireylerde ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin, yaşlı bir kişi “bitkinlik hissediyorsa” ve hastaneye kontrol için giderse, bu ortamda zatürree kapabilir ve sonuç olarak ölümüne neden olabilir. Ancak nihai olarak, ölüm nedeni yaşlılık değil, hastalık olarak tanımlanmalıdır. Bu durum, yukarıda belirtilen şartlara uymadığı için, bu bireyin “yaşlılıktan öldüğü” söylenemez.

Yine de, yaşa bağlı sebeplerle gerçekleşen ölümler, son yıllarda giderek daha yaygın hale gelmektedir. 1800 yılından bu yana, küresel yaşam beklentisi önemli ölçüde artmış olup, tıptaki ilerlemeler sayesinde bazı bölgelerde insanlar, atalarından iki kat daha uzun yaşamaktadır. Ancak, CDC’nin verilerine göre, yaşam beklentisi 2020-2021 yıllarında, 1996’dan bu yana en düşük seviyelere gerilemiştir. Bu düşüş, büyük ölçüde COVID-19 pandemisi ile ilişkilendirilmektedir.